13 Aralık 2009 Pazar

bilgisayarın en temel donanımı ana kattır peki anakart nedir?



Bu sayfada, anakart ile ilgili özet bilgileri bir araya getirmeye çalıştık.




Anakart nedir? Her ne kadar genellikle bilgisayara özgü bir parça olarak da bilinse, anakartlar televizyonlardan bilgisayarlara kadar bir yelpazede değişik elektronik cihazlarda bulunmaktadır. Basit bir şekilde ifade edecek olursak, anakart bilgisayarınızın bütün parçalarının ve çevre birimlerinin bağlandığı ve bu birimlerin arasındaki iletişimi sağlayan elektronik devredir. Anakart, bilgisayarı ilk açtığınızda çalışan yazılım olan BIOS'u (Basic Input/Output System) barındırır. Diğer parçalar doğrudan üzerine "takılır" (İşlemci, RAM, sabit sürücü, ekran kartı gibi).



Anakartlar arasında ne farklar vardır? : Piyasada değişik marka ve türlerde pek çok anakart vardır, peki doğru anakartı nasıl seçeceksiniz? Değişik anakartlar değişik parçaları değişik şekillerde desteklemektedirler. Bu nedenle, kuracağınız sistemin genel gereksinimlerini belirlemeniz, doğru anakartı seçebilmeniz için önemlidir.



Anakartınızı seçerken : Her şeyden önce, alacağınız anakart, alacağınız kasanın içine sığmalıdır, bu yüzden kasayı ve anakartı, boyutları birbirine uyacak şekilde seçmelisiniz. Sıradaki soru, anakartınızın ne tür işlemcileri destekleyeceğidir. Intel ve AMD, en büyük iki işlemci üreticisidir ve ürettikleri işlemciler fiziksel olarak farklı yapılara sahip olduklarından, birini destekleyen bir anakartın, diğerini desteklemesi mümkün değildir. Buna ek olarak, her anakart da bir işlemci üreticisinin ürettiği her işlemciyi destekleyemez, o yüzden gereksinim duyduğunuz işlemciyle çalışabilecek bir anakart seçmelisiniz. Düşünmeniz gereken diğer bir etken, ne kadar RAM kullanmak isteyeceğinizdir. Anakartınızı alırken, bugün gereksinim duyacağınız RAM miktarının iki katını destekleyen bir anakart seçmeniz uygun olacaktır. Bu sayede gelecekte anakartınızı değiştirmeden bir RAM yükseltmesi yapma şansınız olur. Anakartı seçerken dikkat edeceğiniz bir diğer etken ekran kartıdır. Yüksek grafik kalitesine sahip programlar ya da oyunlarla ilgilenmeyecekseniz, anakartla bütünleşik bir ekran kartı sizin için yeterli olabilir ancak grafik kalitesi yüksek programlar için ayrı bir ekran kartı satın almanız daha uygun olabilir. Bu durumda, seçeceğiniz anakartın bu ekran kartını destekleyip desteklemeyeceğini kontrol edin (örneğin, ekran kartlarının daha çok takıldıkları slot olan AGP slotu var mı?).



Son söz : Yeni bir bilgisayar alırken izleyeceğiniz en sağlıklı yol, güvenilir bir parça satıcısıyla görüşüp, gereksinimlerinizi ortaya koymanız ve alacağınız bilgisayarı onun da öğütleri doğrultusunda oluşturmanızdır. Bu sayfadaki bilgiler, size sadece genel bir fikir vermesi açısından bir araya getirilmişlerdir.

1 Kasım 2009 Pazar

neden windows7' yi tercih etmeliyiz?


Windows XP işletim sistemini sevdiğinizi biliyoruz; bunu yıllardır söylüyorsunuz. ve hızlanma zamanı...

Windows 7'de, olanakları daha da geliştirmek için geri bildirimlerinizden yararlanılmış. Windows 7, programlar arasında geçiş yapmaktan TV kaydetmeye kadar, kişisel bilgisayarınızın kullanımını ve dış dünyayla bağlantı kurmasını basitleştirir.

Günlük görevleri basitleştirir
Windows 7 temel özellikleri hiç olmadığı kadar kolay hale getirir. Ev Grubu sayesinde, evinizdeki Windows 7 çalıştıran diğer kişisel bilgisayarlarla müzik, belge, yazıcı ve diğer her şeyi paylaşmak çok basittir. Windows Arama sizi dosyalarınızı bulmak için klasörler ve alt klasörlere tek tek göz atma zahmetinden kurtarır. Daha iyi görev çubuğu önizlemeleri, açık pencerelerin harika bir görünümünü sağlar ve Sıçrama Listeleri tek bir sağ tıklatmayla size son kullanılan dosyaları gösterilir.



İstediğiniz şekilde çalışır
Kişisel bilgisayarınız ne kadar çok ilgi çekici özelliğe sahip olursa olsun, beklediğiniz gibi sorunsuz çalışmıyorsa bunların bir önemi yoktur. Bu nedenle, Windows 7'yi kişisel bilgisayarınızın daha hızlı bir şekilde uyku moduna geçmesine ve bu moddan çıkmasına yardımcı olacak şekilde tasarlanılmış. Windows 764 bit çalışma ve çok çekirdekli işlemciler gibi kişisel bilgisayar donanımındaki en son gelişmeleri destekler; ayrıca geliştirilmiş bellek kullanımı, donanımınızın tam performans potansiyeline ulaşmasına yardımcı olur.



Yeni olanaklar sağlar
Bu derece basit ve hızlı bir kişisel bilgisayarda birkaç yeni ve kullanışlı özellik harika olurdu. İşte yeni özellikler: Evden, işyerinden veya bir kafeden birkaç tıklatmayla ağlara bağlanabilecek; Windows Dokunma (ve doğru donanım) sayesinde, dosyalar arasında gezinmek, resimlerle çalışmak ve hatta "boyama yapmak" için çok yakında parmaklarınızı kullanabileceksiniz.

29 Ekim 2009 Perşembe

anakart


bu gördüğünüz kaliteli ve (atx)kasalara uygun ve yükseltilebilir ve geliştirilebilir gelişmiş harici slot yatakları bulunan bir anakart.

17 Ekim 2009 Cumartesi

BİLGİSAYAR ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?



İnternetin ülkemizde daha çok yayılmasıyla beraber artık bilgisayarlar yaşamımızda olmazsa olmazlar arasına girmiştir..İşte,evde,okulda,oyun oynarken,ders çalışırken kısacası heryerde bilgisayar kullanmak durumundayız..


Peki ihtiyaçlarımız doğrultusunda bilgisayar alırken nelere dikkat etmeliyiz? Neleri göz önünde bulundurup neleri ikinci planda bırakmalıyız?İşte bu yazımda turkeyforum kullanıcılarına elimden geldiğince bu konuda yardım etmeye çalışacağım..



ANAKART ALIRKEN ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ..

Anakartı kısaca tanımlamak gerekirse bütün bilgisayar parçalarının üzerine bağlandığı,üzerindeki parçaların birbiri ile bağlantısının sağlandığı yerdir."ANA" kelimesi bence çok uygundur.Sistem upgradelerinde sürekli duyduğunuz şeyler kuşkusuz Ram ve Cpu lardır.Bana kalırsa Anakartlarda en az Ram ve Cpu kadar önemlidir.O yüzden Anakart'ınızı ucuz seçmek yerine mümkün olduğu kadar iyi olanını seçmenizi tavsiye ederim.Piyasada şuan itibari ile lider Anakart firmalarına örnek olarak Asus, MSI, Gigabyte, Abit, Chaintech firmalarını sayabiliriz.Genel anlamda kullanıclar Gigabyte markasını tercih etmektedir(bende dahil).Nedenine gelince Gigabyte'ın sağlamış olduğu garanti ve verdikleri destektir.Aldığınız anakartın gerekli olan Bios ve Son güncel Driverlarına kendi web sitelerinden yine verdikleri yönergeler doğrulrusunda ulaşabilir ve gerekli güncellemeleri yapabilirsiniz..



HDD (HARD DİSK DRİVE)

Bilgisayaranızına yüklediğiniz herşeyi bu birimde barındırırsınız.Kısaca depo diyebiliriz.Eğer Oyun,müzik,Filim gibi arşiv oluşturmayı seviyorsanız kesinlikle büyük bir Hdd tavsiye ederim.HDD konusunda da birçok önde gelen firma vardır.Samsung,Seagate.. örnek olarak gösterilebilir.Hem hız hem sessiz çalışma hemde garanti bakımından Seagate tavsiye ederim.SATA 2 tavsiyemdir.Tabi yine Anakart seçiminde SATA 2 desteklemesine dikkat ediniz.



CPU (İŞLEMCİ) Seçimi



Cpu (Central Processing Unit) 'lar bilgisayarın en önemli parçasıdır diyebiliriz..Bilgisayarınızda yapmış olduğunuz tüm hareketler Cpu sayesinde gerçekleşir.Klavye tuşlarından mouse hareketlerine kadar herşey işlemcinizin kontrolu altındadır.Genel anlamda Bilgisayarınızın hızını belirleyen parçadır diyebiliriz.Bilgisayar almaya karar veren kullanıcıların karşılaştırma olarak yaptığı ilk şey şüphesiz işlemcidir.Sizler de sıkça karşılaşmışsınızdır konuşamalara..En iddaalı ve sürekli yarış halinde olan iki firma vardır. AMD-İntel..





Ram alırken..

İşlemciden sonra Bilgisayarınızın hızına en çok etki eden parçalar şüphesiz ki ram'lardır.Peki ram alırken nelere dikkat etmelisiniz? Ram alırken ilk başta dikkat etmeniz gereken şey Anakart ile uyumdur.Şuanda DDR3 ramlar şüphesiz ki en mükemmel olanıdır. Anakartınız için uygun Ram'i seçtikten sonra piyasada duyduğunuz Marka mı ? Oem mi? sorusu sizin kafanızı karıştırabilir.Kingston firması ömür boyu garanti vermesiyle bu alanda ilk farklılığı yaratan firmalardır.İlk başta ömürboyu sizi cezbetse de bir ram'in ortalama kullanım süresi 3 yıl olarak düşünüldüğünde Ömürboyu biraz havada kalıyor Ama Kingston firmasının bu ömür boyu garanti vermesi şüphesiz ki ürettiği malzemelere son derece güvenmesidir Ama alacağınız Oem ram'larda 2-3 yıl gibi bir sürede bozulma ihtimalleri düşüktür.Burada tercih tamamiyle size ve bütçenize kalmıştır.



Ekran kartı alırken nelere dikkat etmeli?

Eğer sisteminizi oyun için kurmayı düşünüyorsanız ya da çizim ve resim programları ile uğraşıyorsanız yüksek verim alabilmek için iyi bir ekran kartı seçmelisiniz.Ekran kartı alırken ramlardaki gibi kullanılan 128 mb veya 256 mb sizin için ölçü teşkil etmemeli..Ekran kartı seçerken bellek arayüzlerine bakmalısınız.Mesela 256MB ATI Radeon 9250 Ekran Kartı ile 256MB ATI Radeon X850 XT (PCI-E) Vivo her ikisde 256 Mb ATI olmasına rağmen PCI-E olan 256 bit diğeri 64 bit'tir.Buda inanılmaz bir farktır.Tabi PCI-E ekran kartı için anakartınızında PCI-E destekli bir Anakart olması gerekir..



OPTİK OKUYUCU

Cd,DVD okuma ve yazma birimleridir.Buradaki hangi sürücüyü seçeceğiniz sizin tercihinize kalmış.Philips,Samsung,LG gibi devler bu konuda yarış içindedirler ve herbirinin ürettiği Optik okuyucu sın derece kalitelidir.Dvd-rw ler günümüzde hem kullanım hemde fiyat açısından çok ideal konumdadır.



LCD ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKNLER

LCD alırken bir özelliğe değil birkaç özelliğe çok dikkat etmelisiniz.Kısaca bahsedecek olursak;

-Ölü pixel var mı?

-Tepkime süresi en düşük olanı

-Kontrsat,parlaklık ve çözünürlüğü en yüksek olanı

-Görüş açısında en iyi yüksekliği vereni

şeklinde basitçe sıralayabiliriz.

Konu hakkında geniş bilgi edinmek için aşağıdaki yazımdan faydalanabilirsiniz.



PSU (power supply) ALIRKEN AMAN DİKKAT

Belkide Bilgisayarımızın tüm elektriğini sağlayan birim olduğu için bu konuda en az diğerleri kadar dikkat etmeliyiz.Zira seçeceğiniz ucuz,markasız bir PSU binlerce YTL 'lik sisteminizi çöpe atmak demek olabilir. PSU alırken yapılan en büyük yanlış özellikle Oem ürünlerde arkalarında yazan Watt değerlerine inanmaktır.Bunlar gerçeği yansıtmamaktadır.Güçlü bir sistem kurduysanız en az 400 watt'lık bir psu almalısınız.

NOT:EĞER 8800gt gibi bir ekran kartı alacaksanız 550 Watt tavsiye edilmektedir.(pekcan bilişim)

1 Ekim 2009 Perşembe

3G NEDİR,NE İŞE YARAR.





3G, üçüncü nesil kablosuz telefon teknolojisilerine verilen genel addır. Aynı 1G ve 2G gibi, hücresel bir ağ sistemi kullanır. 3G teknolojilerine örnek olarak Universal Mobile Telecommunications System (yani Evrensel Mobil İletişim Sistemi) anlamına gelen UMTS verilebilir. Bunun yanında Kuzey Amerika'da kullanılan CDMA2000 ve Japonya'da Freedom of Mobile Multimedia Access (Mobil Çoklu Ortam Erişimine Özgürlük) anlamına gelen FOMA standardları da bir 3G teknolojisidir.



UMTS klasik frekans veya zaman çoklu iletişim (multiple access) tekniklerinden prensip olarak cok farklı olan kod çoklu iletişim CDMA (Code Division Multiple Access) teknolojisini kullanir. Bir çeşit dağınık frekans (spread spectrum) tekniği olan bu teknolojide kullanıcılar 5MHz genişligindeki aynı banttan haberleşirler. Her vericinin sinyali özgün bir yonga koduyla çarpılarak (bu kodun hızı 3.84Mchips/s) 5MHz genişliğindeki spektruma yayılır. Alıcı da bu spektruma yayılmış sinyali aynı yonga koduyla çarparak veriyi elde eder.



3G'nin 2G'ye göre getirmiş olduğu en büyük yenilik taban olarak alınan verinin ses değil sayısal veri olmasıdır. Buna ek olarak, 3G sisteminde cihazlar bant genişliğini sadece veri alışverişi sırasında işgal ederler. İlk örnekleri Japonya'da 1998 yılında kullanıma açılan bu teknoloji, 2003'ten itibaren Avrupa'ya da gelmiştir.





Avantajları [değiştir]3G'nin getirmiş olduğu birçok yenilik vardır:



Mesajlaşma, internet erişimi ve yüksek hızda çoklu ortam haberleşme desteği

Gelişmiş hizmet kalitesi

Gelişmiş pil ömrü

Konumlandırma hizmetlerinin sağlanması

Bütün katma değerli ses hizmetlerinin sağlanabilmesi

İşletim ve bakım kolaylığı

Mevcut şebekelerle birlikte çalışabilirlik, 2G’ye dolaşım sağlayabilme

Mevcut şebekelere geriye doğru uyum sağlayabilme, düşük kurulum maliyeti

Gelişmiş güvenlik yöntemleri sayesinde mobil ticarete ortam sağlayabilme

Goruntulu konusmayida sağlar



Geliştirmeler [değiştir]İlk tasarımlarda işlemci hızı gerekliliğini düşük tutmak adına kullanılan basit algoritmalar yüzünden hız düşük kalmakta ve daha da kötüsü gidilen hıza göre değişebilmektedir. Bu soruna çözüm olması açısından HSDPA (İngilizce High Speed Downlink Packet Access, yani Yüksek Hızlı Veri Pakedi İndirme İmkanı) ve HSUPA (İngilizce High Speed Uplink Packet Access, yani Yüksek Hızlı Veri Pakedi Yükleme İmkanı) teknolojileri yaratılmıştır. Bu teknolojiler sayesinde ortalama transfer hızı gidilen hızdan bağımsız olarak indirme ve yüklemede saniyede 1 mbit civarlarında olmaktadır. Aynı ilk nesil 3G'de olduğu gibi, HSDPA da ilk Japonya'da kullanıma açılmıştır.





Sorunlar [değiştir]3G, her ne kadar bant genişliğini verimli kullanmak ve "tıkanma"nın önüne geçmek için tasarlanmış olsa da radyo emisyonu için çok geliştirilmemiş algoritmalar kullanmaktadır. Bunun sonucu olarak 3G cihazlar gidilen hız ve ortam koşullarına göre veri transfer hızını değiştirirler:



0 ile 40 km/saat arasında, 3G'nin teorik hızı saniyede 2 mbit civarındadır.

40 ile 120 km/saat arasında, 3G'nin veri alışveriş hızı saniyede 386 kbit'e geriler.

Yaklaşık 360 km/saat hızın ötesine çıkılınca, 3G verinin aktarılmasında ciddi sorunlar yaşamaya başlayabilir!

Kullanılan modülasyon tekniği cep telefonlarında doğrusallığı yüksek RF güç yükselteçlerinin kullanilmasini zorunlu kılmıştır. Bu da genelde telefonun en çok akım çeken ve verimliliğinin pil ömrüne direkt etkisi olan güç yükselteçlerinin düşük verimle kullanılmasına ve özellikle ilk nesil telefonların pil ömürlerininin kısa olmasına neden olmuştur.

Buna ek olarak, 3G ile birlikte kullanılan frekans bandı 2100 / 2400 Mhz civarlarına çekilmiştir. Eğer 900 Mhz GSM standardına göre karşılaştırırsak, bu değişiklik kapsama alanının dokuz kata kadar küçülmesi anlamına gelmektedir! Dolayısıyla şehirlerde binalar, açık alanlarda ise alanın büyüklüğü yüzünden 3G kapsama alanı dar kalmaktadır.



Bu iki sorunun çözümü için 4G teknolojisi planlanmaktadır.



"http://tr.wikipedia.org/wiki/3G"'dan alındı

Gönderen CoSKuN zaman: 23:56

Etiketler: 3g ne ise yarar, 3g nedir

0 yorum:

Yorum Gönder



Sonraki Kayıt Ana Sayfa

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) Etiketler

3g ihalesi (2)

3g ne ise yarar (1)

3g nedir (1)

3g nin getirdikleri (1)

3G Telefonlari (1)

3g'nin faydalari (1)

biber hapı (1)

düğmeye basın (2)

fx15 (1)

gazeteler (1)

Gelecek için (1)

lida (1)

lida fx15 gazeteler biber hapı noraseo saat (1)

noraseo (1)

saat (1)

turkcell (1)

turkcell ve 3g (1)

Blog Arşivi

► 2009 (1)

► Mayıs (1)

lida fx15 gazeteler biber hapı noraseo saat Ödüllü...

▼ 2007 (9)

▼ Eylül (9)

Sony Ericsson’un En Yeni 3G Telefonları

Üçüncü Nesil şebeke için yapılacak lisans ihalesin...

3G Yaşam Tarzımızı Değiştirecek

3G ile Jetgiller devri!

Gelecek için, düğmeye basın

Türkcell'den '3G' savunması

3G ihalesi yaklasırken

3G (3N) İhalesine Katılacak Tek Firma Turkcell

3G Nedir Ne ise yarar

Hakkımda



CoSKuN

Profilimin tamamını görüntüle

26 Eylül 2009 Cumartesi

CEP TELEFONUNUN BİLMEDİĞİNİZ ZARARLARI




Cep telefonumuz yoksa, varlığımızın da bir anlamının kalmayacağı günlere doğru kosar adım gidiyoruz. Kısa sürede elimiz ayağımız zannettiğimiz bu cihaz sayesinde konusuyor, yazısıyor, fotoğraf çekiyor, TV izliyor, müzik dinliyor, tansiyonumuzu ölçüyor, haberdar oluyor, hesaplarımızı düzenliyor, ödüyor,harcıyor ve daha pek çok sey yapıyoruz.

Kulaklarımızı, cep telefonlarının muhtesem islevlerine kabartmısken alın üç yeni gelimse size: Uluslararası Kanser Arastırma Ajansı (IARC), cep telefonlarından ve baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna aldı. Bu bilgi muğlak geliyorsa, iste daha anlasılır olanı: İngiltere Radyolojik KorumaKurulu'ndan: "Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor." Bu türden bilgilerden daha çok var; çünkü zaman ilerliyor ve kullandığımız teknolojinin uzun vadede görülecek zararları bir bir ortaya çıkmaya basladı: Dünya iletisim devlerindenAT&T için çalısıp cep telefonunun zararının olmadığını söyleyen Dr. George Carlo, sirketten ayrıldıktan sonra yazıp konusabiliyor ancak: "Laboratuvar deneyleri, cep telefonu radyasyonunun genetik sifre bozukluklarına yol açtığını göstermistir."Medyada arada bir yayınlanan haberler,cep telefonlarının zararsız olduğu, yapılan



arastırmalarda zararının henüz tam olarak tespit edilemediği yönünde bilgilerveredursun; bu harika cihaz sayesinde sağlığımızın büyük bir tehdit altında olduğu, artık bilimsel verilerle ve yüksek sesle dillendirilmeye baslandı. Türkiye'de madalyonun kara yüzü ile ilgili yayınlanan ilk kitap, geçtiğimiz günlerde okurun ilgilisine sunuldu. Hayykitap Yayınları'nın çıkardığı" Tehlikeli Oyuncak" adlı eser, Prof. Dr. Selim Seker ve Anıl Korkut tarafından yazıldı.



Seker ve Anıl'ın bilimsel-akademik bir dile boğulmadan, herkesin anlayabileceği bir dil ve üslupla kaleme aldıkları kitap, cep telefonunun sağlığımız üzerindeki zararlarına ilişkin çarpıcı arastırma sonuçlarını, dehset verici çeliskileri,cep telefonu üreticilerinin cep telefonu lehine destekledikleri bilimsel çalısmaların nasıl fiyasko ile sonuçlandığını gösteren örnekleri, bilim adamlarının ilginç itiraflarını içeriyor. Kanserden beyin tümörüne, yüksek tansiyondan hafıza kaybına, cep telefonunun kısa ve uzun vadede ortaya çıkan ve çıkması muhtemel olumsuz etkilerinin anlasılır bir dille açıklandığı kitapta, en az zararla gerçeklestirilecek kullanım için, bir kısmını üst tarafta alıntıladığımız tavsiyelerde bulunuluyor.Prof. Dr. Selim Seker, kulağımızın neredeyse içine sokup beynimize bu kadar yakın tuttuğumuz, elektromanyetik radyasyon yayan baska bir cihazın olmadığını belirtiyor ve söyle diyor: "Diğer aletlerin kullanımında aldığımız zararı, vücut kendini yenileyerek bertaraf edebiliyor. Oysa cep telefonunu yoğun kullandığımız için buna fırsat vermiyoruz.



Cep telefonunun kullanımı gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla daha da bağımlısı oluyoruz ve tehlike gittikçe büyüyor."Prof. Seker, zaman zaman medyada cep telefonlarının insan sağlığına zararı olmadığı yönündeki haberleri, sigara örneği ile açıklıyor: "1960'larda sigaranın zararlarından hiç söz edilmiyor, sadece öksürük yaptığı konusuluyordu. Ama simdi kanser yaptığını biliyoruz. Biz sigarada yapılan hatanın cep telefonunda da yasanmaması için dikkatli olmamız gerektiğini, zararlı yanlarıyla ilgili sonuçları ve ihtimalleri belirtip uyarmayı istiyoruz. Bu teknolojiyi bilinçli kullanmak, çocuklardan uzak tutmak gerektiğini, bir bilinç olusturup cep telefonu üreticilerini, daha az elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar yapmaları için zorlamak gerektiğini söylüyoruz." Türkiye'de bazı GSM operatörlerinin hazırladığı ve cep telefonunun sağlığa zararının olmadığını belirttiği brosürlere, para karsılığında, konu ile ilgili bir tane bile makalesi olmayan bilim adamlarının imzasının alındığını belirtiyor Prof. Seker ve ekliyor: "Bu türden çalısmaları bağımsız kuruluslar yapar. Sikayetçi olunan tarafın, sikayet ile ilgili çalısma yapması etik açıdan ne kadar doğru olur? Ama medya bu kuruluslardan büyük miktarlarda reklam girdisi sağladığı için aleyhte sonuç veren çalısmaları değerlendirmiyor, lehte olan çalısmaları ön plana çıkarıyor."



CEP TELEFONUNDAN KORUNMANIN



BASİT YOLLARI



· Cep telefonu görüsmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konusmalardan kaçınmak, yakında sabit hat varsa onu tercih etmek.



· Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtmamak, telefonları onların yakınında tutmamak.



· Cep telefonu görüsmelerini çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapmak.



· Hamilelikte cep telefonunu acil durumlar dısında kullanmamak, hamilelik süresince evdeki cep telefonlarını kapalı tutmak.



· Cep telefonunu bir kulaklık aracılığıyla kullanmak. (Bu, zararı bütünüyle önlemez, ancak azaltabilir. Çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulasır.)



· Konusma dısında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmak. (Bir çalar saat, gece boyunca basucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı islevi görecektir.)



· Kısa bilgi gönderiminde SMS kullanmak.



· Cep telefonlarının en savunmasız zamanda yakalayacağı geceleri cihazı kapatma alıskanlığı kazanmak.



· Cep telefonlarının en çok radyasyon yaydığı zamanlar, telefon çaldığı ve çevirdiğiniz numaranın bağlandığı anlardır. Bu sırada telefonu bas bölgesinden uzakta tutmak. (Gelen çağrıyı açtıktan veya karsı taraf görüsmeye açtıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa götürmek daha güvenlidir.)



· Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görümse yapmamak. (Cihaz çekmediği için görüsmenin gerçeklesmesi baz istasyonun daha fazla elektromanyetik radyasyon



iletmesini gerektirir.)



· Baz istasyonları ve tasıma hatlarını, okul, kres, hastane ve huzurevi gibi alanların uzağında kurmak. (Radyasyondan en çok zararı çocuklar, hamileler ve yaslılar görür.)



· SAR değeri daha düsük cihazı tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demek. SAR değeri düsük cep telefonlarını tercih etmek.



· Harici antenli cep telefonlarını tercih etmek.



· Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en dıs cebinizde tasımak.



· Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli tasıtlarda, petrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamak.



· Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakın bir yerde tasımamak.



· Yakınınızda bulunan baz istasyonunu kaldırtmak ve servis yetkililerine,istasyonları için sağlığı tehdit etmeyecek yerler seçme konusunda sorumluluklarını hatırlatmak.



· Cep telefonunun bir organımız olduğunu zannetmemek, hayatı cep telefonu olmadan idare etmenin yollarını aramak, mümkün mertebe klasik iletisim araçlarını kullanmak.



KISA VADELİ ZARARLARI (24 SAAT)



· Görüs alanında daralma.



· Kalp pilinin bozulma riski.



· Yoğun stres ve yorgunluk hissi.



· Konsantrasyon ve dikkat bozulması.



· Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma.



· İsitmede geçici aksaklıklar olusması. Bas ağrıları ve sersemleme.



UZUN VADELİ ZARARLARI (10 YIL)



· Genetik yapının bozulması.



· Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.



· Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.



· Kalp rahatsızlıkları.



· Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski.



· Kalıcı isitme bozuklukları.



· Embriyo gelisiminin zarar görmesi.



· Kadınlarda düsük riskinin artması.



· Kan hücrelerinin bozulması.



· Bağısıklık sisteminin bozulması.



· Yüksek tansiyon.



· Sperm sayısının azalması.Özel Emme Oranı olarak ifade edilen â??SARâ? değeri cep telefonlarının kullanılırken vücudun emdiği radyasyon miktarının watt cinsinden karsılığı olarak tanımlanıyor.Buna göre tavsiye edilen maksimum oranı 10 gramlık dokuda 2 watt açıklanan listede yer alan 0.12 watt\1.5 watt arasında değisen radyasyon emme değerlerinin, Uluslar arası Radyasyon Koruma Komisyonu tarafından güvenli olduğu açıklandı. Yine de bu oranların da insan sağlığına zarar verip vermediği kesin olarak kanıtlanamadı. Telefonların sar değerini öğrenmek için: www.sarvalues.com sitesi ziyaret edilebilir.

stres beyne kısa devre yaptırıyor






İrlanda'da yapılan araştırmada, beynin büyük baskı karşısında "kısa devre" yaptığı ve hatıraları çarpıtabildiği belirlendi.







Dublin'deki Nöroloji Bilimi Enstitüsü'nde görevli bilim adamları uykusuz bırakma, tecrit ve suda boğulma hissi yaratma gibi metotları inceledi.



Araştırma, işkence altındaki insanların kendilerine atfedilen suçları kabul etmelerinin nedeninin sadece acıya son vermek olmadığını, bu gibi durumlarda beynin gerçek olmayan anılar üretebileceğini ortaya koydu.



Araştırmacı Shane O'Mara, hafızayla ilgili sinir merkezlerinin uzun süreli strese maruz kaldığında arıza yaptığını belirtti.
Stres ve Sonuçları


Günümüz toplumunun en önemli rahatsızlıklarından biri STRES. Kelime anlamı gerginlik olan bu durum kendini: sürekli vücut ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk halsizlik aşırı sinirlilik gibi belirtilerle ortaya çıkarıyor.





Hayatımızdaki her türlü değişim stresi oluşturabilir. Daha çok istenmeyen değişiklikler stres oluştursa da bazen arzulanan ve istenen değişimlerde strese neden olabilir. Mesela piyangodan büyük ikramiyeyi belki herkes bekler ama bu durumun getirdiği değişimi kaldıramayıp ciddi stres yaşayanlar çok görülmüştür. İstenmeyen değişimleri kontrol etmek elimizde olmadığından onlarla mücadele etmek daha zordur ve stresi artırır. Ruh dünyamızda ciddi sıkıntılarla kendini gösterir.





Bireyin kendisi bazen stres kaynağı olabilir. Yıllar boyunca edindiğiniz alışkanlıklar bazen stres sebebi olabilir. Fiziki şartlarında stres faktörü olabileceğini unutmamak gerekir. Aşırı gürültü ortamları, stresi ortaya çıkarabilecek bir faktördür. Sürekli gergin iş ortamı: Günümüzün önemlice bir kısmının geçtiği iş ortamındaki gerginlik en önemli stres kaynaklarından biridir.





Sürekli gergin aile yaşantısı: Aile yaşamındaki gerginlikler kaygı derecemizi fazlaca artırabilir. Stres her zaman olumsuz değildir. Zaman zaman başarıyı artırıcı bir faktörde olabilir. Bizim için sorun oluşturacak durum olumsuz, hayatımızı kötü etkileyen “stres” dir. Onunla mücadele ederken mücadele ederken takip edilecek birkaç yol var.Stresimizin geçmesini zamana bırakmak doğru bir yaklaşım değildir. Bun çözmek için aktif mücadele gerekir.





Stresi ortaya çıkaran durum değiştirmeye çalışmak.





Stresi doğuran durumu kabul etmek,





Stresi doğuran durum yok etmek,





Stres faktörüne boş vermek





Kendi kendimize yenemediğimiz stresler için profesyonel yardım alınabilir.







Mustafa Güveli



www.psikoturk.net

27 Ağustos 2009 Perşembe

TEKNOLOJİ NEDİR?


1. Teknoloji, insanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplindir (Teknoloji Nedir - Simon, 1983, s.173 ).
2. Teknoloji, somut ve deneysel anlamda temel olarak teknik yönden yeterli küçük bir grubun örgütlü bir hiyerarşi yardımıyla bütünün geri kalanı (insanlar, olaylar, makineler vb. ) üzerinde denetimi sağlamasıdır (Teknoloji Nedir - McDermott, 1981, s.142 ).
3. Öğretim teknolojileri tarihi konusunda önemli bir isim olan Paul Saetller teknolojiyi şöyle tanımlamaktadır: “Teknoloji (Latince texere fiilinden türetilmiştir; örmek, oluşturmak (construct ) anlamına gelir ) birçoklarının düşündüğü gibi makine kullanmak değildir. Teknoloji, bilimin uygulamalı bir sanat dalı haline dönüşmesidir. Uygulamalı sanat terimi Fransız sosyolog Jackques Ellul tarafından kullanılmış ve kısaca technique olarak isimlendirilmiştir. O, teknolojiyi bir technique uyarınca yapılmış bir makine olarak görmüş ve bu technique’nin ancak küçük bir bölümünün makine tarafından ifade edilebildiğinden bahsetmiştir. Belirli bir teknik sayesinde sadece makinenin değil, bu makineye ait öğretimsel uygulamalarında gerçekleştirilebileceğinden söz etmiştir. Sonuç olarak davranış bilimi ile öğretim teknolojileri arasındaki ilişki, doğal bilimlerle mühendislik teknolojisi arasındaki ya da biyoloji ile sağlık teknolojisi arasındaki ilişkiyle benzer hatta aynıdır” (Teknoloji Nedir - Saettler, 1968, ss. 5-6 ).devamı...
4. Ünlü bir eğitim teknoloğu olan James Finn teknolojiyi tanımlarken şöyle demektedir: “Makine kullanımının yanı sıra teknoloji, sistemler, işlemler, yönetim ve kontrol mekanizmalarıyla hem insandan hem de eşyadan kaynaklanan sorunlara, bu sorunların zorluk derecesine, teknik çözüm olasılıklarına, ve ekonomik değerlerine uygun çözüm üretebilmek için bir bakış açısıdır” (Teknoloji Nedir - Finn, 1960, s.10 ).
5. Bilim ve teknolojinin farklılığını belirtmek için ilk nükleer denizaltıyı yapan ve serbest bir eğitim eleştirmeni olan Amiral Hyman Rickover şöyle söylüyor: “Bilim ve teknoloji birbirine karıştırılmamalıdır. Bilim doğadaki görüngülerin (fenomenlerin ) gözlenerek, zaten var olan doğru ve gerçeklerin ortaya çıkarılması ve bu gözlemler sonucunda elde edilen verilerin düzenlenerek gerçeklerin ve bunlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulduğu teorilerin oluşturulmasıdır. Teknoloji asla bilim için bir otorite olamaz. Teknoloji insan aklını ve vücudunu güçlendirmek, üstün kılmak için geliştirilecek aletler, teknikler, ve yöntemler üzerinde durur. Bilimsel yöntem insan faktörünün tamamen dışlanmasını gerektirir, şöyle ki; gerçeği arayan kimse, kendinin ya da diğer insanların hoşlanacağı veya sevmeyeceği şeylerle, popülist değerlerle ve herhangi bir çıkar uğruna çalışmaz. Diğer yandan teknoloji fikir (bilim ) değil de hareket olduğundan, eğer insani değerler göz ardı edilirse tamamıyla tehlikeli bir sonuca da yol açabilir (Teknoloji Nedir - Knezevich & Eye, 1970, s.17 ).
6. Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgi. (Teknoloji Nedir - Güncel Türkçe Sözlük.)
7. Bir endüstri dalıyla ilgili yapım yöntemlerinin, yollarının ve araçlarının inclenmesinden oluşan bilgi dalı. (Teknoloji Nedir - BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü.)
8. Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgi: § “Yirminci yüzyıl sonunda teknoloji şu kadar ilerlemiş.” -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 28. § “Değişen, teknoloji karşısında, milletleri...” -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp’ten Kosova’ya, 163. § “Mesele bir (teknoloji) ifadesine bürünmeye yüz tutmuş.” -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 334. § “… ayrıca teknoloji gereklerinin, alışverişinin hemen başka ülkelere kaydırılmasına elverişli olmaması, Amerika’nın Şili ekonomisini kesinlikle köstekleme niyetini ortaya koymuştu. -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 20. (Teknoloji Nedir - BSTS / Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü.)
blog siteme hoş geldiniz..

son dakika haber bandı

site ziyaretci skoreri

bilişim teknolojileri alanı


Meslek ve Ticaret Lisesilerinde bulunan Bilişim Teknolojileri Alanını okuyacak ve okumakta olan arkadaşlar için özet geçmek istedim. Malum alan seçimimiz Lise 2de karşımıza geliyor ve küçük yaşta mesleğimizi seçme sorumluluğuna sahip bireyler oluyoruz. Sizlere okuduğum bölüm olan Bilişim Teknolojileri Alanının ne tür özelliklere sahip olduğunu neler işlendiğini kısaca anlatacağım. Umarım alan seçecek arkadaşlarımıza en azından bir bölüm hakkında bilgi vermiş oluruz.Öncelikle bilişim alanı okulların en popüler ve gözde bölümü oluyor. Sisteme göre en yüksek puanlara sahip öğrenciler bölümü seçtikleri taktirde listelenerek bölüme alınıyorlar. Buna orta okul diploma puanıda dahil. Bölümün seçilme sebebi başta teknolojinin hızlı ilerleyişi ve firmaların artışı. Bunun yanında diğer alanların ağır iş şartları içermeside halk dilinde bilgisayarcılık olan bilişim teknolojileri alanını değerli kılan diğer etken. Ayrıca özellikle Meslek Liselerinde var olan kötü öğrenci koşullarına rağmen bilişim alanı kendi için gayet başarılı bir yapılanma içinde oluyor. Bunun sebebide sanırım puanlama sisteminden kaynaklanıyor. Bir diğer güzel yönü ise Meslek Liselerinde Üniversite geçişi oldukça zor olmasına rağmen bilişim öğrencileri umut veriyor.Alanı merak edenler için birazda içerikten söz edelim.Öncelikle bölüm;
Ağ Sistemleri
Web Tasarımı ve Yazılımı
Veri Tabanı Programcılığı
Teknik Servis
şeklinde 4 alandan oluşmaktadır.Benimde okumakta olduğum alan olan Ağ Sistemleri’nde Microsoft Server 2003 & Açık Kaynaklı İşletim Sistemleri ve Ağ (router, hub, switch, modem) ile ilgili araç gereç ve katmanları öğreniyoruz.Bu bölüm mezunu ne yapar derseniz; herhangi bir kurum veya kuruluşta Bilgi İşlem departmanında çalışabilir. Kuruluşun Ağ iletişimini ve güvenliğini sağlamakla sorumludur.Web Tasarımı ve Yazılımı’nda Dreamwear vb. site kodlayıcı ve tasarlayıcı yazılımlar & Görsel tasarım dersleri işlenmektedir.Bu bölüm mezunu kurum veya kuruluşların web sitelerini tasarlar ve bakımını yapar. Bunun yanında kendi web siteleri üzerinden gelir elde edebilir veya web sitelerine yazılım yazabilirler.Veri Tabanı Programcılığı’nda Görsel programlama & C+, CC, Visual vb. Program yazma yazılımları görülmektedir.Bu bölüm mezunu herhangi bir kurum veya kuruluşa gekeren yazılımı tasarlar. Bunun yanında kendi yazdıkları yazılımlarıda satarak gelir elde edebilirler.Teknik Servis alanında bilgisayar donanımı hakkında dersler görülmektedir.Bu bölüm mezunu herhangi bir kurumda teknik servis elemanı olarak çalışabilir.Kısaca bölümümüzün alanları bu şekildedir. Bana sorarsanız zevk alarak yapılabilen nadir mesleklerden bir tanesi. Yorucu olduğu zamanlar olsada çoğunlukla akıl gücüne gereksinim duyulan bir meslek. Mesleğin gereksinimlerinden biriside sürekli güncel olmanız. Bence bu Mesleğimizin bize kattığı en güzel özelliktir. Kafasında soru işaretleri olan arkadaşlarımız varsa yorum bırakmaktan çekinmeyin elimizden geldiğince bilgilendirme yapacağız.
mehmet pekcan(pekcan bilşim)

bilşim teknolojileri nedir?

Bilişim teknolojisi, bilginin toplanmasında, depolanmasında, işlenmesinde, lar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilip kullanıcıların hizmetine sunulmasında kullanılan iletişim ve bilgisayarlar dâhil bütün teknolojileri kapsayan teknolojilerdir. Bilişim teknolojisi iletişim ve bilgisayar sistemleriyle bağlanabilen bilgi hizmetlerinin tamamı için kullanılan bir kavramdır. Bilişim teknolojisinin 4 temel kategorisi bulunmaktadır:• Yazılım• Ekipmanlar• Donanım• HizmetlerBilişim teknolojileri reform nitelikli değişimlere neden olmaktadırlar. Bu teknolojiler, ülkelerin birinci veya uçuncu sınıf olmalarını belirleyecek kadar büyük bir öneme sahiptirler. Bilişim teknolojileri vasıtasıyla bilgiler istenilen noktalara geleneksel yollardan milyonlarla ifade edilebilecek bir oranda daha hızlı ulaştırılabilmektedir. Bilişim toplumunun yolunun açılması ve gerçekleşmesi, "içerik" (bilgi) ve ''teknoloji"nin (bilgi teknolojisi) bütünleşmesiyle sağlanacaktır. Bilişim teknolojisinin altyapısı bilgisayar ve diğer iletişim araçlarına dayanır ancak bu teknolojide insani unsuru yok sayılamaz. Bu teknolojiyi yarısı donanım, yarısı yazılımdan oluşan bir elmaya benzetirsek; insanı da bu elmanın oluşumunu sağlayan özsuya benzetebiliriz. Zira donanımın da yazılımın da geliştirilmesi insanın yaratıcılığına ihtiyaç duymaktadır. Bu teknolojiler esasen insan aklının yansımasından başka bir şey değildirler. Bilişim teknolojisi, yaşamımızın her alanında her türlü işimizin yapılmasında bize yardımcı olmakla beraber bizi birçok angaryadan da kurtarmaktadır. Yani bize özümüze daha fazla zaman ayırma ve yoğunlaşma imkânı ermektedir. Buna imkân bulmuş insan zekâsının daha neler başarabileceğini hayal etmek bile gerçekten zordur. Bilişim teknolojisi diğer bütün disiplinler ile ilgidir ve bunun neticesi olarak çok farklı biçimlerde uygulanarak bize sınırsız bir etki ve gelişme olanağı sunuyor. Bilişim teknolojileri, bilişim toplumunun hammaddesi olan bilgiye istenildiği zaman ve mekânda hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlar. Bununla da yetinmeyip sürekli olarak yeni bilgilerin üretilmesine aracılık ederler. Bu teknolojilerle birlikte toplum yeniden şekillendirilmektedir. Tarım toplumunda dönüşümün motoru saban, sanayi toplumunda buhar makinesi, bilişim toplumunda ise bilgisayardır. Bilgi akış hızının artması beraberinde, bilim, teknoloji ve üretim üçgenin çevrimim hızlandırmaktadır. Bilişim teknolojileri yeni ekonomik yapının dinamiğini oluşturmaktadır.Bilişim teknolojileri ekonomik yapı üzerindeki büyük bir dönüşüm başlatmıştır. Öncelikle, ekonomik faaliyetlerin küreselleşmesine olanak tanımışlardır. Bu teknolojilere yapılacak yatırımlar ulusal ölçekli ekonomilerin büyüme oranlarını ve diğer bütün sektörlerini etkiler. Firmaların iç verimlilik oranlarını yukarı trende sokarken, dış çevreleriyle de ilişkilerinde yeni mekanizmalar içine girmelerine neden olmaktadırlar. Böylece iç ve dış süreç ayrımları ortadan kalkmaya yüz tutmaktadır. Firmalar, bilişim teknolojileriyle sağladıkları esneklikle maliyetlerini düşürmekte ve küresel ölçekli rekabetlere girişebilmektedirler. Etkilerine baktığımızda iletişim, bilişim ve genel yayıncılık alanlarında meydana getirdiği "yakınsama" dır. Yakınsama, kişisel bilgisayarın, iletişimin ve televizyonun erişilebilir bir kullanıcı tecrübesinde birleştirilmesidir. Internet üzerinden TV-radyo yayını, TV birimlerine getirilen Internet servisleri, gezgin telefonlar, elektronik posta gibi uygulamalar örnek olarak gösterilebilir.

canlı televizyon izle


Canlı TV izleyin

duyuru panosu

-------DUYURULAR-------

MERHBALAR SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ..!
BLOG YAZILARIMA HERTÜRLÜ KATILIM VE ELEŞTİRİ YAPMAK KESİNLİKLE SERBESTTİR..SİTEMİ ZİYARET EDEN HERKESE TEŞŞEKKÜR EDER İYİ GÜNLER DİLERİM
-------DUYURULAR-------

BU BLOGDA İNTERAKTİF BİR DÜNYA SİZLER İÇİN DÜZENLEDİK.BLOG YAZILARIMA GÖRÜŞ,İSTEK,ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİNİZİ PANONUN ALTINDAKİ E-MAİL ADRESİNE YAZABİLİRSİZ VE İLAN REKLAM TALEBİ İÇİN 05375208811 DEN SMS İLE ULAŞABİLİRSİNİZ.SİTE EDİTÖRÜ:MEHMET PEKCAN

www.pekcanbilisim.tr.gg