26 Eylül 2009 Cumartesi

CEP TELEFONUNUN BİLMEDİĞİNİZ ZARARLARI




Cep telefonumuz yoksa, varlığımızın da bir anlamının kalmayacağı günlere doğru kosar adım gidiyoruz. Kısa sürede elimiz ayağımız zannettiğimiz bu cihaz sayesinde konusuyor, yazısıyor, fotoğraf çekiyor, TV izliyor, müzik dinliyor, tansiyonumuzu ölçüyor, haberdar oluyor, hesaplarımızı düzenliyor, ödüyor,harcıyor ve daha pek çok sey yapıyoruz.

Kulaklarımızı, cep telefonlarının muhtesem islevlerine kabartmısken alın üç yeni gelimse size: Uluslararası Kanser Arastırma Ajansı (IARC), cep telefonlarından ve baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna aldı. Bu bilgi muğlak geliyorsa, iste daha anlasılır olanı: İngiltere Radyolojik KorumaKurulu'ndan: "Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor." Bu türden bilgilerden daha çok var; çünkü zaman ilerliyor ve kullandığımız teknolojinin uzun vadede görülecek zararları bir bir ortaya çıkmaya basladı: Dünya iletisim devlerindenAT&T için çalısıp cep telefonunun zararının olmadığını söyleyen Dr. George Carlo, sirketten ayrıldıktan sonra yazıp konusabiliyor ancak: "Laboratuvar deneyleri, cep telefonu radyasyonunun genetik sifre bozukluklarına yol açtığını göstermistir."Medyada arada bir yayınlanan haberler,cep telefonlarının zararsız olduğu, yapılan



arastırmalarda zararının henüz tam olarak tespit edilemediği yönünde bilgilerveredursun; bu harika cihaz sayesinde sağlığımızın büyük bir tehdit altında olduğu, artık bilimsel verilerle ve yüksek sesle dillendirilmeye baslandı. Türkiye'de madalyonun kara yüzü ile ilgili yayınlanan ilk kitap, geçtiğimiz günlerde okurun ilgilisine sunuldu. Hayykitap Yayınları'nın çıkardığı" Tehlikeli Oyuncak" adlı eser, Prof. Dr. Selim Seker ve Anıl Korkut tarafından yazıldı.



Seker ve Anıl'ın bilimsel-akademik bir dile boğulmadan, herkesin anlayabileceği bir dil ve üslupla kaleme aldıkları kitap, cep telefonunun sağlığımız üzerindeki zararlarına ilişkin çarpıcı arastırma sonuçlarını, dehset verici çeliskileri,cep telefonu üreticilerinin cep telefonu lehine destekledikleri bilimsel çalısmaların nasıl fiyasko ile sonuçlandığını gösteren örnekleri, bilim adamlarının ilginç itiraflarını içeriyor. Kanserden beyin tümörüne, yüksek tansiyondan hafıza kaybına, cep telefonunun kısa ve uzun vadede ortaya çıkan ve çıkması muhtemel olumsuz etkilerinin anlasılır bir dille açıklandığı kitapta, en az zararla gerçeklestirilecek kullanım için, bir kısmını üst tarafta alıntıladığımız tavsiyelerde bulunuluyor.Prof. Dr. Selim Seker, kulağımızın neredeyse içine sokup beynimize bu kadar yakın tuttuğumuz, elektromanyetik radyasyon yayan baska bir cihazın olmadığını belirtiyor ve söyle diyor: "Diğer aletlerin kullanımında aldığımız zararı, vücut kendini yenileyerek bertaraf edebiliyor. Oysa cep telefonunu yoğun kullandığımız için buna fırsat vermiyoruz.



Cep telefonunun kullanımı gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla daha da bağımlısı oluyoruz ve tehlike gittikçe büyüyor."Prof. Seker, zaman zaman medyada cep telefonlarının insan sağlığına zararı olmadığı yönündeki haberleri, sigara örneği ile açıklıyor: "1960'larda sigaranın zararlarından hiç söz edilmiyor, sadece öksürük yaptığı konusuluyordu. Ama simdi kanser yaptığını biliyoruz. Biz sigarada yapılan hatanın cep telefonunda da yasanmaması için dikkatli olmamız gerektiğini, zararlı yanlarıyla ilgili sonuçları ve ihtimalleri belirtip uyarmayı istiyoruz. Bu teknolojiyi bilinçli kullanmak, çocuklardan uzak tutmak gerektiğini, bir bilinç olusturup cep telefonu üreticilerini, daha az elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar yapmaları için zorlamak gerektiğini söylüyoruz." Türkiye'de bazı GSM operatörlerinin hazırladığı ve cep telefonunun sağlığa zararının olmadığını belirttiği brosürlere, para karsılığında, konu ile ilgili bir tane bile makalesi olmayan bilim adamlarının imzasının alındığını belirtiyor Prof. Seker ve ekliyor: "Bu türden çalısmaları bağımsız kuruluslar yapar. Sikayetçi olunan tarafın, sikayet ile ilgili çalısma yapması etik açıdan ne kadar doğru olur? Ama medya bu kuruluslardan büyük miktarlarda reklam girdisi sağladığı için aleyhte sonuç veren çalısmaları değerlendirmiyor, lehte olan çalısmaları ön plana çıkarıyor."



CEP TELEFONUNDAN KORUNMANIN



BASİT YOLLARI



· Cep telefonu görüsmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konusmalardan kaçınmak, yakında sabit hat varsa onu tercih etmek.



· Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtmamak, telefonları onların yakınında tutmamak.



· Cep telefonu görüsmelerini çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapmak.



· Hamilelikte cep telefonunu acil durumlar dısında kullanmamak, hamilelik süresince evdeki cep telefonlarını kapalı tutmak.



· Cep telefonunu bir kulaklık aracılığıyla kullanmak. (Bu, zararı bütünüyle önlemez, ancak azaltabilir. Çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulasır.)



· Konusma dısında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmak. (Bir çalar saat, gece boyunca basucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı islevi görecektir.)



· Kısa bilgi gönderiminde SMS kullanmak.



· Cep telefonlarının en savunmasız zamanda yakalayacağı geceleri cihazı kapatma alıskanlığı kazanmak.



· Cep telefonlarının en çok radyasyon yaydığı zamanlar, telefon çaldığı ve çevirdiğiniz numaranın bağlandığı anlardır. Bu sırada telefonu bas bölgesinden uzakta tutmak. (Gelen çağrıyı açtıktan veya karsı taraf görüsmeye açtıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa götürmek daha güvenlidir.)



· Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görümse yapmamak. (Cihaz çekmediği için görüsmenin gerçeklesmesi baz istasyonun daha fazla elektromanyetik radyasyon



iletmesini gerektirir.)



· Baz istasyonları ve tasıma hatlarını, okul, kres, hastane ve huzurevi gibi alanların uzağında kurmak. (Radyasyondan en çok zararı çocuklar, hamileler ve yaslılar görür.)



· SAR değeri daha düsük cihazı tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demek. SAR değeri düsük cep telefonlarını tercih etmek.



· Harici antenli cep telefonlarını tercih etmek.



· Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en dıs cebinizde tasımak.



· Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli tasıtlarda, petrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamak.



· Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakın bir yerde tasımamak.



· Yakınınızda bulunan baz istasyonunu kaldırtmak ve servis yetkililerine,istasyonları için sağlığı tehdit etmeyecek yerler seçme konusunda sorumluluklarını hatırlatmak.



· Cep telefonunun bir organımız olduğunu zannetmemek, hayatı cep telefonu olmadan idare etmenin yollarını aramak, mümkün mertebe klasik iletisim araçlarını kullanmak.



KISA VADELİ ZARARLARI (24 SAAT)



· Görüs alanında daralma.



· Kalp pilinin bozulma riski.



· Yoğun stres ve yorgunluk hissi.



· Konsantrasyon ve dikkat bozulması.



· Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma.



· İsitmede geçici aksaklıklar olusması. Bas ağrıları ve sersemleme.



UZUN VADELİ ZARARLARI (10 YIL)



· Genetik yapının bozulması.



· Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.



· Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.



· Kalp rahatsızlıkları.



· Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski.



· Kalıcı isitme bozuklukları.



· Embriyo gelisiminin zarar görmesi.



· Kadınlarda düsük riskinin artması.



· Kan hücrelerinin bozulması.



· Bağısıklık sisteminin bozulması.



· Yüksek tansiyon.



· Sperm sayısının azalması.Özel Emme Oranı olarak ifade edilen â??SARâ? değeri cep telefonlarının kullanılırken vücudun emdiği radyasyon miktarının watt cinsinden karsılığı olarak tanımlanıyor.Buna göre tavsiye edilen maksimum oranı 10 gramlık dokuda 2 watt açıklanan listede yer alan 0.12 watt\1.5 watt arasında değisen radyasyon emme değerlerinin, Uluslar arası Radyasyon Koruma Komisyonu tarafından güvenli olduğu açıklandı. Yine de bu oranların da insan sağlığına zarar verip vermediği kesin olarak kanıtlanamadı. Telefonların sar değerini öğrenmek için: www.sarvalues.com sitesi ziyaret edilebilir.

Hiç yorum yok:

blog siteme hoş geldiniz..

son dakika haber bandı

site ziyaretci skoreri

bilişim teknolojileri alanı


Meslek ve Ticaret Lisesilerinde bulunan Bilişim Teknolojileri Alanını okuyacak ve okumakta olan arkadaşlar için özet geçmek istedim. Malum alan seçimimiz Lise 2de karşımıza geliyor ve küçük yaşta mesleğimizi seçme sorumluluğuna sahip bireyler oluyoruz. Sizlere okuduğum bölüm olan Bilişim Teknolojileri Alanının ne tür özelliklere sahip olduğunu neler işlendiğini kısaca anlatacağım. Umarım alan seçecek arkadaşlarımıza en azından bir bölüm hakkında bilgi vermiş oluruz.Öncelikle bilişim alanı okulların en popüler ve gözde bölümü oluyor. Sisteme göre en yüksek puanlara sahip öğrenciler bölümü seçtikleri taktirde listelenerek bölüme alınıyorlar. Buna orta okul diploma puanıda dahil. Bölümün seçilme sebebi başta teknolojinin hızlı ilerleyişi ve firmaların artışı. Bunun yanında diğer alanların ağır iş şartları içermeside halk dilinde bilgisayarcılık olan bilişim teknolojileri alanını değerli kılan diğer etken. Ayrıca özellikle Meslek Liselerinde var olan kötü öğrenci koşullarına rağmen bilişim alanı kendi için gayet başarılı bir yapılanma içinde oluyor. Bunun sebebide sanırım puanlama sisteminden kaynaklanıyor. Bir diğer güzel yönü ise Meslek Liselerinde Üniversite geçişi oldukça zor olmasına rağmen bilişim öğrencileri umut veriyor.Alanı merak edenler için birazda içerikten söz edelim.Öncelikle bölüm;
Ağ Sistemleri
Web Tasarımı ve Yazılımı
Veri Tabanı Programcılığı
Teknik Servis
şeklinde 4 alandan oluşmaktadır.Benimde okumakta olduğum alan olan Ağ Sistemleri’nde Microsoft Server 2003 & Açık Kaynaklı İşletim Sistemleri ve Ağ (router, hub, switch, modem) ile ilgili araç gereç ve katmanları öğreniyoruz.Bu bölüm mezunu ne yapar derseniz; herhangi bir kurum veya kuruluşta Bilgi İşlem departmanında çalışabilir. Kuruluşun Ağ iletişimini ve güvenliğini sağlamakla sorumludur.Web Tasarımı ve Yazılımı’nda Dreamwear vb. site kodlayıcı ve tasarlayıcı yazılımlar & Görsel tasarım dersleri işlenmektedir.Bu bölüm mezunu kurum veya kuruluşların web sitelerini tasarlar ve bakımını yapar. Bunun yanında kendi web siteleri üzerinden gelir elde edebilir veya web sitelerine yazılım yazabilirler.Veri Tabanı Programcılığı’nda Görsel programlama & C+, CC, Visual vb. Program yazma yazılımları görülmektedir.Bu bölüm mezunu herhangi bir kurum veya kuruluşa gekeren yazılımı tasarlar. Bunun yanında kendi yazdıkları yazılımlarıda satarak gelir elde edebilirler.Teknik Servis alanında bilgisayar donanımı hakkında dersler görülmektedir.Bu bölüm mezunu herhangi bir kurumda teknik servis elemanı olarak çalışabilir.Kısaca bölümümüzün alanları bu şekildedir. Bana sorarsanız zevk alarak yapılabilen nadir mesleklerden bir tanesi. Yorucu olduğu zamanlar olsada çoğunlukla akıl gücüne gereksinim duyulan bir meslek. Mesleğin gereksinimlerinden biriside sürekli güncel olmanız. Bence bu Mesleğimizin bize kattığı en güzel özelliktir. Kafasında soru işaretleri olan arkadaşlarımız varsa yorum bırakmaktan çekinmeyin elimizden geldiğince bilgilendirme yapacağız.
mehmet pekcan(pekcan bilşim)

bilşim teknolojileri nedir?

Bilişim teknolojisi, bilginin toplanmasında, depolanmasında, işlenmesinde, lar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilip kullanıcıların hizmetine sunulmasında kullanılan iletişim ve bilgisayarlar dâhil bütün teknolojileri kapsayan teknolojilerdir. Bilişim teknolojisi iletişim ve bilgisayar sistemleriyle bağlanabilen bilgi hizmetlerinin tamamı için kullanılan bir kavramdır. Bilişim teknolojisinin 4 temel kategorisi bulunmaktadır:• Yazılım• Ekipmanlar• Donanım• HizmetlerBilişim teknolojileri reform nitelikli değişimlere neden olmaktadırlar. Bu teknolojiler, ülkelerin birinci veya uçuncu sınıf olmalarını belirleyecek kadar büyük bir öneme sahiptirler. Bilişim teknolojileri vasıtasıyla bilgiler istenilen noktalara geleneksel yollardan milyonlarla ifade edilebilecek bir oranda daha hızlı ulaştırılabilmektedir. Bilişim toplumunun yolunun açılması ve gerçekleşmesi, "içerik" (bilgi) ve ''teknoloji"nin (bilgi teknolojisi) bütünleşmesiyle sağlanacaktır. Bilişim teknolojisinin altyapısı bilgisayar ve diğer iletişim araçlarına dayanır ancak bu teknolojide insani unsuru yok sayılamaz. Bu teknolojiyi yarısı donanım, yarısı yazılımdan oluşan bir elmaya benzetirsek; insanı da bu elmanın oluşumunu sağlayan özsuya benzetebiliriz. Zira donanımın da yazılımın da geliştirilmesi insanın yaratıcılığına ihtiyaç duymaktadır. Bu teknolojiler esasen insan aklının yansımasından başka bir şey değildirler. Bilişim teknolojisi, yaşamımızın her alanında her türlü işimizin yapılmasında bize yardımcı olmakla beraber bizi birçok angaryadan da kurtarmaktadır. Yani bize özümüze daha fazla zaman ayırma ve yoğunlaşma imkânı ermektedir. Buna imkân bulmuş insan zekâsının daha neler başarabileceğini hayal etmek bile gerçekten zordur. Bilişim teknolojisi diğer bütün disiplinler ile ilgidir ve bunun neticesi olarak çok farklı biçimlerde uygulanarak bize sınırsız bir etki ve gelişme olanağı sunuyor. Bilişim teknolojileri, bilişim toplumunun hammaddesi olan bilgiye istenildiği zaman ve mekânda hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlar. Bununla da yetinmeyip sürekli olarak yeni bilgilerin üretilmesine aracılık ederler. Bu teknolojilerle birlikte toplum yeniden şekillendirilmektedir. Tarım toplumunda dönüşümün motoru saban, sanayi toplumunda buhar makinesi, bilişim toplumunda ise bilgisayardır. Bilgi akış hızının artması beraberinde, bilim, teknoloji ve üretim üçgenin çevrimim hızlandırmaktadır. Bilişim teknolojileri yeni ekonomik yapının dinamiğini oluşturmaktadır.Bilişim teknolojileri ekonomik yapı üzerindeki büyük bir dönüşüm başlatmıştır. Öncelikle, ekonomik faaliyetlerin küreselleşmesine olanak tanımışlardır. Bu teknolojilere yapılacak yatırımlar ulusal ölçekli ekonomilerin büyüme oranlarını ve diğer bütün sektörlerini etkiler. Firmaların iç verimlilik oranlarını yukarı trende sokarken, dış çevreleriyle de ilişkilerinde yeni mekanizmalar içine girmelerine neden olmaktadırlar. Böylece iç ve dış süreç ayrımları ortadan kalkmaya yüz tutmaktadır. Firmalar, bilişim teknolojileriyle sağladıkları esneklikle maliyetlerini düşürmekte ve küresel ölçekli rekabetlere girişebilmektedirler. Etkilerine baktığımızda iletişim, bilişim ve genel yayıncılık alanlarında meydana getirdiği "yakınsama" dır. Yakınsama, kişisel bilgisayarın, iletişimin ve televizyonun erişilebilir bir kullanıcı tecrübesinde birleştirilmesidir. Internet üzerinden TV-radyo yayını, TV birimlerine getirilen Internet servisleri, gezgin telefonlar, elektronik posta gibi uygulamalar örnek olarak gösterilebilir.

canlı televizyon izle


Canlı TV izleyin

duyuru panosu

-------DUYURULAR-------

MERHBALAR SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ..!
BLOG YAZILARIMA HERTÜRLÜ KATILIM VE ELEŞTİRİ YAPMAK KESİNLİKLE SERBESTTİR..SİTEMİ ZİYARET EDEN HERKESE TEŞŞEKKÜR EDER İYİ GÜNLER DİLERİM
-------DUYURULAR-------

BU BLOGDA İNTERAKTİF BİR DÜNYA SİZLER İÇİN DÜZENLEDİK.BLOG YAZILARIMA GÖRÜŞ,İSTEK,ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİNİZİ PANONUN ALTINDAKİ E-MAİL ADRESİNE YAZABİLİRSİZ VE İLAN REKLAM TALEBİ İÇİN 05375208811 DEN SMS İLE ULAŞABİLİRSİNİZ.SİTE EDİTÖRÜ:MEHMET PEKCAN

www.pekcanbilisim.tr.gg